Şırnak Üniversitesi ev sahipliğinde Süryaniler tarafından organize edilen 1’inci Uluslar arası Turabdin Sempozyumu başladı.
Şırnak Üniversitesi ev sahipliğinde Süryaniler tarafından organize edilen 1’inci Uluslar arası Turabdin Sempozyumu başladı.
Şırnak Üniversitesi ev sahipliğinde Süryaniler tarafından organize edilen 1. Turabdin Uluslar arası sempozyumunun ilk oturumu 1 Mayıs’ta Mardin’in Midyat ilçesinde düzenlenen konferans ile başladı. İkinci oturumu Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre Merkezi’nde yapıldı. Sempozyumda Süryanilerin geçmişi, bugünü ve gelecğei ile Müslüman, Hristiyan ilişkilerini, kültürü, çevredeki etkileşimleri tartışılacak. Şırnak’ta iki gün boyunca oturumlar gerçekleştirilerek Cudi Dağı Sefine Bölgesine yapılacak ziyaretin ardından Perşembe Günü Mardin’in Midyat ilçesinde yapılacak olan son oturumla sona erecek.
Şırnak Üniversitesi 15 temmuz Kongre Merkezi’nde yapılan ikinci oturuma Şırnak Valisi Osman Bilgin, Şırnak Belediye Başkanı, Mehmet Yarka, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Bozkurt, Şırnak Üniversitesi Rektörü Rektör Prof.Dr. Abdulkerim Alkış, Şırnak Üniversitesi öğretim görevlileri, kurum amirleri, yurt dışından gelen katılımcılar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sempozyum da konuşan Şırnak Valisi Osman Bilgin; “Bu topraklar Yunus Emre’leri, Hacı Bektaşi Veli’leri, Molla Ahmed Cezeri’leri yetiştirmiş topraklarda “gel gel, ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana’nın yetiştirdiği ve o felsefeyi, o kültürü yaşatan toplumun temsilcileriyiz biz. Özellikle şunu söylemek istiyorum. Bu gün sayın rektörümüzün belirttiği gibi, eğer İdil’de Süryaniler özgürce yaşıyorsa, Müslümanlar Endülüs’te 600 yıl hükmettikleri halde bu gün orada bir tane dahi camileri yoksa bu bizim medeniyetimizin ne kadar medeni olduğunu, ne kadar özgürce insanlara yaşam haklarını sağladığının en iyi gösteren belirtidir.
Süryani vatandaşlarıma şunu demek istiyorum. Kıymetli hemşerilerimiz, kıymetli vatandaşlarımız siz bu topraklarda özgürce yaşayabilirsiniz. Bu gün dünyayı sömüren insanların etini değil kemiğini yiyen Avrupalıların orta çağ barbarlarının kölesi olmayın”
Bizim Şırnak’ta, Cizre’de, Midyat’ta ve Mardin’de, Yani Botan’da ve Turabdin’de farklılıkları bir zenginlik görerek gösterdiğimiz insanca yaşamanın örneklerini yeniden canlandırıp ve güçlendirip insana saygının ne demek olduğunu yeniden dünyaya göstermeliyiz diyen Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka; “Dünyanın en köklü ve insanlık tarihinde derin izler bırakmış, medeniyetlerinin mirası üzerinde yaşamaktayız. Bu medeniyetlerin ve atamız Hz. Nuh’un bize bıraktığı miras, Allah’a iyi bir kul olmak, insana ve hatta yaratılmışların hepsine saygı duymak, Onları bir emanet olarak görmek temeline dayanmaktadır. Bizim coğrafyamızda farklı inançlara ve etnik kimliklere Mensup insanlar yüzlerce yıl bir ve beraber yaşayarak, bu mirasa sahip çıkmıştır. İnsanı sadece insan olduğu için saygıya layık görmüştür. Ancak modern dünya başka bir yöne giderek insanı nesne haline getirmektedir. Özellikle savaşların arttığı, saygının azaldığı, Birbirini dinleme ve anlama Kültürünün tükenmeye başladığı günümüz dünyasında, Bizim Şırnak’ta, Cizre’de, Midyat’ta ve Mardin’de, Yani Botan’da ve Turabdin’de farklılıkları bir zenginlik görerek gösterdiğimiz insanca yaşamanın örneklerini yeniden canlandırıp ve güçlendirip insana saygının ne demek olduğunu yeniden dünyaya göstermeliyiz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın medeniyet vizyonu, işte bu kültürel zenginlik üzerine kuruludur. Bunun en Somut örneği Cumhuriyet tarihinde sıfırdan inşa edilmiş ilk Süryani kilisesi İstanbul Süryani Kadim Vakfı Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks kilisesi açılmasıdır. Kendini az ve azınlık gören, kenarı itilmiş kabul eden herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirmek için çalışmaktadır. Ben de Şırnak Belediye başkanı olarak aynı vizyon ile hareket ederek, bu şehre ve bu şehrin her renkten güzel insanlarına hizmet etmeyi hayatımın en onurlu işi olarak görmekteyim” dedi.
Programın açılış konuşmasını yapan 1’inci Uluslar arası Turabdin Sempozyumu Düzenleme Kurulu üyesi Doç.Dr. İbrahim Baz: “Tur dağ demek Arapça, Süryanice, Aramice. Abd kelimesi de kul anlamına gelmektedir. Turabdin ibadet yapılan kulların dağı anlamına gelmektedir. Bunun batısında Mardin, Doğusunda İdil, Kuzeyinde Hasankeyf ve güneyinde ise Nusaybin vardır. Bu coğrafyaya Turabdin denir. 303 tarihinden itibaren roma baskısı nedeniyle dinlerini yaşamakta zorlanan Hristiyanların ve Süryanilerin bu bölgeye göç etmek zorunda kalarak dinlerini daha güzel yaşamak için yerleşmeleri neticesinde Miladın 3’üncü ve 4’üncü yüzyıllarından itibaren bu bölgede Süryani nüfusu çoğalmış. Yaptıkları kilise ve manastırlar ile birazda mistik bir dini hayat yaşamışlardır. P nedenle bu bölgede onların dini hayatlarına vurgu yapmak için Turabdin yani ibadet yapanların bulunduklar dağ anlamında bu isimlendirme kullanılmaktadır” dedi.
Mezopotamya Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Nurgül Çelebi yaptığı konuşmada; “bugün burada 1’inci Turabdin Sempozyumunu organize ediyoruz. Yurtdışından bir çok profesörümüz akademisyenimiz var. Süryani Dilini, arkeolojisini aynı zamanda dini inanışlarını sanatını tanıtabileceğimiz akademik zeminde farklı alanlarda da bir yankı yaratabileceğimiz bazı konuşmalarımız olacak. Üniversitelerden hocalarımız mevcut. Yaklaşık 49 katılımcımız var. bir kısmı Almanya’dan bir kısmı İspanya’dan, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden birçok üniversiteden katılımcılarımız mevcut” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından program oturumlar ile devam etti. Program bugün ve yarın Şırnak’ta devam edecek. Şırnak’ta yapılacak oturumlarından ardından sempozyum katılımcıları Cudi Dağı Sefine bölgesine ziyaret gerçekleştirip, sempozyumun son oturumu için Mardin’in Midyat ilçesine geçecekler.
